20080328

Nişantaşı





neresi: Nişantaşı'nda Konak pasajı.
nasıl gidilir: Valikonağı caddesi üzerinde, Nişantaşı'nın taşını geçtikten sonra devam edilir. Sol tarafta no:109.
neye rastlanır: Pasaja girilip yukarıdan aşağıdaki boşluğa bakıldığında, ortasında yapay bitkilerin ve içinde canlı balıkların olduğu bir havuz görülür. Bu havuzun duvarları en alt kattaki bu küçük çay ocağının masaları olarak kullanılır. Bir üst kattaki çerçevecinin duvara astığı resimler ise pastoral atmosferi tamamlar.
çevresiyle olan ilişkisi: Üst katta sahne kıyafetleri, orta katta altın yaldızlı pırıl pırıl çerçevelerin en alt katta ise bu ufak çay "bahçe"sinin olduğu pasajın bütünü dışarıdan oldukça kopuk, fantastik bir mekân. Nişantaşı'ndaki tüketim çılgınlığından kaçmak için kusursuz bir yer.
kimler oradaydı:

20080301

yedikule



neresi
:
Yedikule surlarının dibindeki bostanlar.

nasıl gidilir: Taksim'den 80T otobüsüne binip son durakta inerek ya da daha da iyisi Sirkeci-Halkalı banliyö trenine atlayıp Yedikule istasyonunda inerek, surların yani zindanların yönüne doğru; yani trenden indikten sonra sola doğru yürüyünüz. Müzeyi sol tarafa alıp eski kapıdan sahil yönüne doğru çıkınca, sağ tarafa doğru bostanlar uzanıyor.

neye rastlanır: Surların hemen dibindeki bostanlarda çeşitli sebzeler ve meyveler yetiştiriliyor ve hatta girişinde minik bir manav bile var. Bostanların her biri ayrı ayrı kişilere ait. Bazılarında küçük derme çatma kulübeler, sebzelerin yıkandığı küçük havuzlar var. Bazılarında ise çocuklar top koşturuyor. Ayrıca, İstanbul'un en büyük spor salonu olan, en önemli basketbol karşılaşmalarının yapıldığı, Harlem'i de ağırlayan ve Avrupa şampiyonasına ev sahipliği yapmış olan Abdi İpekçi spor salonu da bu bostanların tam karşısında yer alıyor.



çevresiyle olan ilişkisi: Sahilyolundan geçen arabalar ve kentin eski surları arasında kalmış olan bu yeşil alanın, işlevsel olarak görünürde çevresiyle pek ilgisi yok. Bir ada gibi gündüz, yemyeşil rengiyle gün ışığını yansıtıyor, gece ise sadece surları aydınlatan sarı "tarihi bina" projeksiyon ışığının hemen bittiği yerde tamamen karanlıklara gömülüyor. Eskiden taze sebze meyvelerin taşınması ve saklanması olanaksız olduğundan kent içi tarımın yapıldığı bostanlar artık ne kadar işlevsiz olsa da, köylerinden İstanbul'a göç etmiş olan ailelerin kırsal geleneklerini sürdürdükleri bir alan haline gelmiş şimdi.

Kimler oradaydı: En uçtaki bostanın sahibi, 12 yıldır bu bostanı ekip biçiyormuş. Ona göre "uzakta", Zeytinburnu'nda oturuyorlarmış. Bostanlarda, kıvırcık, pazı, ıspanak, asma kabağı, patlıcan, roka, fasulye, domates, badem (salatalık) yetişiyormuş. "Yan taraftaki bostan gavur'un, burası müslüman'ın öbür taraftaki ise Laz'ın"mış. Surlar yenilendikçe bu bostanlar da ortadan kalkacakmış.